Grup psikoterapisi bu konuda eğitim almış psikoterapistler tarafından yönetilen, terapistler hariç en az 3 kişiden oluşan, uygun şekilde seçilmiş hastalara uygulanan bir tedavi şeklidir.
Tarihte ikinci dünya savaşından sonra yaygınlaşmıştır. 1914 Te J.L. Moreno psikiyatrik tedavilere grup psikoterapisini ekleyen kişi olarak bilinir.
Grup psikoterapisi adeta yaşadığımız toplumun küçük bir örneği gibidir. Bu grupta “burada ve şimdi ne yaşanıyor” dan yola çıkılarak insanlar arası etkileşimlere odaklanılır. Terapistin deneyimli olması, grup üyelerini iyi takip etmesi, aralarındaki sözel ya da sözel olamayan etkileşim açısından önemlidir.
Belli özellikler açısından bir araya getirilen grup üyeleri etkileşim ve paylaşım grupları oluşturur. Grup psikoterapisinde hastalar grubun yöneticileri haricinde diğer üyelerden de geribildirim aldıkları için grup sürecindeki etkileşimler daha hızlı ilerler. Böylece farkındalık ve değişim daha hızlı yakalanır.
Gruba özgü tedavi edici özellikler;
-Evrensellik (bir tek benim başıma gelmemiş, benim gibiler var)
-Empati (eşduyum) yeteneğinde artış,
-Umut aşılaması,
-Bilgi aktarımı,
-Özgecilik (başkalarını düşünme),
-Birincil aile ortamının onarıcı yinelenişi,
-Taklitçi davranış,
-Bireyler arası öğrenme,
-Grup bağlılığı,
-Duygusal boşalım (katarsis)
Grup psikoterapilerinin çeşitleri vardır:
Amaca göre; Kişilik gelişimi, belirtilerin iyileştirilmesi, yaşamdaki ilişkilerin düzeltilmesi
Tiplere göre; Destekleyişci, çözümleyici (analitik), kendine yardım, psikodramatik-sosyometrik, ilişkisel, etkileşimsel, gestalt gibi.
Hasta seçimine göre; yas grupları, alkol madde kullanım bozukluğu grupları, yeme bozukluğu grupları gibi
Süreye göre; bir hafta sonu çalışması, uzun yıllar süren, açık uçlu
olarak sınıflandırılabilir.